Fotoğrafta masumiyeti aradı
İş insanı Şakir Eczacıbaşı’nın 1960’larda başladığı ve ölümüne dek süren fotoğrafçılık serüveninden kareler “Seçilmiş Anılar” sergisinde buluştu. Eczacıbaşı’nın vefatının 10.yılında İstanbul Modern tarafından hazırlanan sergi ziyarete açıldı. Bülent Erkmen küratörlüğünde gerçekleşen sergide Şakir Bey’in 1960’lı yıllarda çektiği izlenimci fotoğraflarının yanı sıra 1980’li yıllardan itibaren fotoğrafın teknik imkânlarını kendine özgü yaklaşımla yorumladığı çalışmalara yer veriliyor.
FOTOĞRAFA ARA GÜLER SAYESİNDE BAŞLADIM
Kültür ve sanat dünyasına büyük katkı sağlayan aynı zamanda kendisi de bir sanatçı olan Şakir Eczacıbaşı’nın fotoğrafla tanışıklığı Ara Güler sayesinde olmuş. 1950’lerin sonunda Ara Güler’den “Tıpta Yenilikler” dergisi için fotoğraflar isteyen Şakir Eczacıbaşı yaşananları şöyle anlatıyor: “Fotoğrafa dostum Ara Güler’le yaptığım bir tartışma sonucu başladım. 1950 yılının sonlarında, yayımlamakta olduğum Tıpta Yenilikler dergisi için Ara’dan bazı fotoğraflar çekmesini istemiştim. Getirdiği fotoğraflar üstüne eleştirilerde bulunduğumda Ara “o kadar biliyorsan, git kendin çek!” demişti. Ertesi gün bir Leica fotoğraf makinesi satın alıp fotoğrafın peşine düşmüştüm.”
GÜNDELİK YAŞAMIN ÖYKÜSÜ
Seçilmiş Anlar, sanatçının fotoğrafladığı öznelerin “içinde bulundukları ortamla, diğer insanlarla, araçlarla ve yollarla kurdukları ilişkiyi” aktardığı yapıtlara odaklanıyor. Sergide yer alan 300 karede özellikle gündelik hayatın izlerine rastlamak mümkün. Doğa, insanlar, deniz, canlılar, portreler başta olmak üzere hayata dair tüm detaylara başka bir gözle bakmış Şakir Eczacıbaşı. “Baktığı” ve “gördüğü” her şeyin fotoğrafını çekmiş.
PORTRELERİN SOHBETİNE DAVETLİSİNİZ
İstanbul Modern Fotoğraf Bölümü Yöneticisi Demet Yıldız’ın aktardığına göre Şakir Eczacıbaşı fotoğraflarında masumiyet duygusunu arıyor ve bu duyguyu vermeyi hedefliyor. Zira sanatçı yurt dışında çektiği fotoğrafların çok güzel olduğunu fakat duygulardan yoksun olduğunu dile getiriyor. Sergide sanatçının insan merkezli çalışmaları ile kültür sanat alanında döneminin önemli aktörlerinin portrelerine de yer veriliyor. Bu portreler aynı zamanda birbiriyle de konuşur halde. Sergi kurgulanırken bu portrelerin birbiriyle iletişimi sağlanmış. Örneğin Melih Cevdet ile Abidin Dino’yu birbiriyle sohbet ederken görebilirsiniz.
Ve elbette İstanbul’un en güzel yıllarının tanık eden bir ismin gözünden şehrin en güzel noktalarının kayıt altına alındığını görüyoruz. Aynı zamanda Anadolu’nun birçok köşesine yaptığı seyahatlere de rastlıyoruz. Sergi, sanatçının “evrensel bir iletişim arama” arzusunu gözler önüne seriyor. Seçilmiş Anılar sergisi 31 Mart 2021’e kadar online randevu alarak ziyaret edilebilir.