“Diş çıkarma süreci bebekten bebeğe değişebilir”
Bebeklerde ilk diş çıkışının, gelişimi için önemli ve aynı zamanda zorlu bir adım olduğunu söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuba Özdemir, “Sağlıklı bebeklerde yaklaşık olarak 6 ve 7’nci aylarda ilk dişler çıkar. Fakat dişlerin çıkış zamanı bebekten bebeğe değişebilir. Bazı bebeklerde 3’üncü ayda çıkan ilk diş, bazı bebeklerde 12’nci aya kadar gecikebilir” dedi.
İSTANBUL - Medicana İnternational İstanbul Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuba Özdemir, bebeklerin diş çıkarma dönemine ilişkin açıklamalar yaptı. Dr. Özdemir, “Bebeklerde ilk dişlerin çıkışı, gelişime ilişkin önemli ve bir o kadar da zorlu bir adımdır. Sağlıklı bebeklerde yaklaşık olarak 6. ve 7. aylarda ilk dişler çıkar. Fakat dişlerin çıkış zamanı bebekten bebeğe değişebilir. Bazı bebeklerde 3. ayda çıkan ilk diş, bazı bebeklerde 12. aya kadar gecikebilir. Genellikle elleri ağza götürme, ağızdan salya akıtma veya nesneleri ağza sokma gibi davranışlar diş çıkarma ile ilişkilendirilir ve 3. ayla birlikte artan bu davranışlar ebeveynlerde erken diş çıkarma endişesi uyandırır. 3 ve 12’nci aylar arasında herhangi bir zamanda dişler çıkmaya başlayabilir. Bebeklerde görülen bu tip davranışların gelişimin ve keşfetmenin doğal bir parçasıdır” diye konuştu.
HAFİF ATEŞ, SALYA AKITMA, DİŞ KAŞIMAYA ÇALIŞMA VE HUYSUZLUK
Diş çıkarma sürecinin bebek için ağrılı ve rahatsızlık verici bir dönem olduğunu aktaran Dr. Özdemir, “Ortalama 6. ve 7. aylarda başlayan bu sürecin sonunda bebeğiniz 3 yaşına gelene dek toplamda 20 adet olan süt dişleri tamamlanır. İlk çıkan dişler ise genellikle alt orta dişlerdir. Bunu üst orta dişler izler ve ardından yan kesici dişler çıkar. Köpek dişlerini ise azı dişleri takip eder. İlk dişin patlama zamanı yaklaştığında bebeğinizde bazı huzursuzluk belirtileri ortaya çıkabilir” ifadelerini kullandı.
Dr. Özdemir, görülen en yaygın diş çıkarma belirtilerini şöyle sıraladı:
“Hafif ateş (38 dereceden düşük)
Salya miktarında artış
İştahta azalma
Burun akıntısı
Diş etinde şişlik, kızarıklık ve beyazlaşma
Isırma, çiğneme gibi hareketlerle diş kaşıma isteği
Elleri kulağa götürme
Yüzde döküntüler
Daha sık emme isteği
Huysuzluk ve uyku sorunları
İshal ve kusma.”
Söz konusu belirtilerin tamamının her bebekte görülmeyeceğini söyleyen Dr. Özdemir, hafif ateş, salya akıtma, diş kaşımaya çalışma ve huysuzluk gibi belirtiler oldukça yaygın olduğunu dile getirdi.
DOKTORA BAŞVURULMASI GEREKİLEN DURUMLAR
Diş çıkarma döneminin genellikle bebekte bazı sorunlara neden olsa da hafif şekilde, herhangi bir müdahale gerekmeksizin bir süre sonra atlatılacağını vurgulayan Dr. Tuba Özdemir, “Belirtilerin çok şiddetli olması, ateşin 38 derecenin üzerine çıkması, kusma ve uzun süren ishal gibi durumların görülmesi halinde mutlaka hekime başvurulması gerekir. Bu dönemde ebeveynler, ellerini çok iyi bir şekilde yıkadıktan ve duruladıktan sonra parmakları yardımıyla bebeğin diş etlerine masaj yapabilir. Ayrıca diş kaşıyıcılardan da faydalanılabilir. Fakat diş kaşıyıcıların içi sıvı dolu olanları, patlama riski nedeniyle tercih edilmemelidir. Zararlı boya ve kimyasallar içermeyen diş kaşıma halkaları, dondurucudan çıkarılmış bir gazlı bez veya ıslatılmış temiz bir bez bebeğin diş kaşıması için kullanılabilir. Diş çıkarma döneminde bebeğin ateşi ara ara ölçülmelidir. Ateş durumunda gerekirse çocuk doktoruna danışılarak bebeğe hekim tarafından reçetelendirilmiş olan ağrı kesici ve ateş düşürücüler verilebilir” dedi.
BEBEĞİN DİŞLERİ GÜNDE İKİ KEZ FIRÇALANMALI
Bebeklerde ilk dişlerin çıkışı diş fırçalamaya başlamak gerektiğini söyleyen Dr. Özdemir, “Bebeğin dişleri sabah ve akşam son öğünün ardından günde iki kez bebeklere özel olarak üretilen yumuşak kıllı diş fırçaları ile fırçalanmalıdır. Pirinç tanesi büyüklüğünde ve bebeklere özel üretilen bir diş macunu kullanılmalıdır. Bebeğin ağzı, fırçalamadan sonra temiz parmaklarla iyice durulanmalıdır. Diş macunu miktarı çocuğun 3. yaşında bezelye büyüklüğüne çıkarılabilir. Bunun yanı sıra florür alımı da bebeğinizin sağlıklı diş gelişimi için oldukça önemlidir. Florürün en önemli kaynağı içme sularıdır. Bu nedenle bebeğin içtiği sudaki florür içeriği mutlaka kontrol edilmelidir. Bebeğin florür takviyesine ihtiyaç duyup duymadığı konusunda ise pedodonti uzmanı diş hekimlerine danışılmalıdır. Ayrıca, bebeğin 1 yaşına gelmeden diş hekimi muayenesinden geçmesi lazım” diye konuştu.